+90 (312) 354 22 22 +90 (312) 354 22 78 Haftaiçi 08:00 - 18:00 Ostim O.S.B Mah. 1212. Sk. No:2 06374 Ostim-Ankara, TR

İş Hayatında İkinci Bahar

İş Hayatında İkinci Bahar
Pervin Akarsu, uzun yıllar telekomünikasyon sektöründeki bir firmada çalıştıktan sonra, iki oğlu tarafından kurulan, tek kullanımlık cerrahi önlük ve örtü üretimi yapan AKMEDA’da tecrübelerini aktarmaya karar vermiş. Yoğun iş temposuna devam etmesinde, çocuklarında gördüğü azmin etken olduğunu ifade eden Akarsu, tüketim toplumunun verdiği sinyallere dikkat çekerek ‘üretim’ vurgusu yapıyor.

OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi üyesi AKMEDA, Pervin Akarsu’nun katkılarıyla hedeflerini büyütüyor. Firma, dünyada yıllık ortalama 6 milyar dolarlık pazarı bulunan sektörde, ay yıldızlı bayrağı dalgalandırmaya kararlı. Çalışma yaşamında ikinci baharını yaşayan başarılı isim, “Her birimiz nereye kadar gücümüz yetiyorsa, üretmek için elimizi taşın altına koyacağız. Kürdan, çengelli iğne, kolye üretelim ama bir şey yapalım.” diyor.

Kendinizden ve iş yaşantınızdan bahsedebilir misiniz?

30 yıldan fazla bir süre ülkemizin önde gelen telekomünikasyon şirketinde çalıştım. 2017’de emekliye ayrıldım. Emekliliğimin ardından tekstil mühendisi oğlum Osman Akarsu ve biyomedikal mühendisi oğlum Şenol Akarsu’nun davetiyle çalışma hayatıma farklı bir pencere açtım. OSTİM’de, tek kullanımlık cerrahi önlük ve örtü üreten AKMEDA çatısı altında tecrübelerimi aktarmaya karar verdim.

Bu kararı nasıl verdiniz?

Çocuklarımdaki o azmi ve heyecanı gördüm. Satış danışmanlığı işi yürüten çocuklarımla yaptığımız aile toplantılarında; yerli üretim ve istihdam alanı yaratmanın günümüzde ne kadar önem arz ettiğini konuşurduk. Bu sayede kendilerinin de aldıkları mühendislik eğitiminin hakkını vererek ailemiz ve ülkemiz için hayırlı evlat yetiştirmenin gururunu bizlere yaşatacakları yönünde fikir birliğine vardık. Bana şunu dediler: “Anne, işe bakış açın, sonuç odaklılığın bize çok büyük katkı sağlar.  Beraber bir şeyler yapalım.”

Uzun yıllar kamu kurumunda severek hizmet ettim. Bu defa evlatlarıma neler katabileceğimi ve onlarla beraber neyi, nasıl başarabileceğimi cesaretle yaşayarak görmek istedim. Üretim bambaşka bir duygu. En güzel yanı; ekibinizle birlikte bir ürün üretiyorsunuz ve arkasında duruyorsunuz.

Ürünleriniz neler?

Tek kullanımlık cerrahi örtü setleri ve önlükler. Bunlar genelde cerrahi operasyon yapılan hastane, klinik ve birçok yerde kullanılabilecek, cerrahi operasyon esnasında; doktorun, hastanın sterilitesini bozmamak, kontaminasyon riskini yani kişinin mikrop kapmasını engelleyecek tekstil ürünleri.

Bunlar dokusuz, ‘nonwoven kumaş’ diye geçer piyasada. Özellikleri şöyle; istediğiniz zaman bu kumaşa su emici veya su itici özelliğini sağlayabiliyorsunuz. Bu bize ameliyatlarda şu avantajı sağlıyor; hastanın veya doktorun cildine kan temas etmiyor ya da emiyor. Kullanıcının isteğine göre değerlendiriyoruz kumaşları.

Kamu ağırlıklı çalışıyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın birkaç yıl önce verdiği 4 milyon adet yıllık ameliyat sayısı var Türkiye’de. Bunun yaklaşık yüzde 50’sinde tek kullanımlıklar sarf ediliyor. 2 milyonluk bir örtü seti kullanımının piyasa değeri 50 milyon TL. Biz yaklaşık 2018 yılı ilk üç ayında 8-10 milyon TL ciro yaptık Haziran’da ihalelerimize girdik ve büyük ihalelerin içinden olumlu sonuçla çıktık. Siparişleri teslim etme aşamasındayız.

“Kadın çalışanlara ağırlık veriyoruz”

İstihdam sayınız?

20 kişilik kadromuzun yüzde 90’nı kadın çalışan. Bu sayımızı 2019 yılında kadın ağırlıklı olarak artırmayı planlıyoruz. Ülkemizin kalkınmasında, ailelerin ekonomik gelişimlerinin sağlanmasında temel yapı taşı olan kadınlara büyük görev düşüyor.

Kadınların özgüven ve cesaretini geliştirerek iş yaşamında sağlayacakları başarı; diğer kadınlara da güzel bir örnek teşkil edeceğinden, gelecek nesillerin daha bilinçli ve üretken olmalarına imkân sağlar.

Yakın çevreniz çalışmaya devam etme kararınıza ne tepki verdi? ‘Yapma bu işi’ diyenler oldu mu?

Bunu bir değil birden çok kişi söyledi. Bazı makamlara özellikle resmi işlemleri yapmak için gidiyordum. “Abla sen bu saatten sonra ne uğraşıyorsun, dünya turuna çık.” diyen çok kişi oldu.

Bir gününüz nasıl geçiyor?

Günlük 10-11 saat iş yerinde kalıyorum çocuklarla beraber. Sabah 6’da kalkar, 7’de iş yerinde oluruz. Günlük iş planımızı gözden geçirip üretim departmanlarını dolaşırız. Elimizde o gün yetiştireceğimiz ürünler varsa ekibe yardım eder, nakliyesini planlarız. Gelen yeni talep ve siparişleri değerlendirir, şartnamelere göre teklif hazırlarız. Ayrıca, malzeme, ekipman ve stok kontrolünü yaparak üretim departmanlarına inip arkadaşlarla beraber kalite kontrol iş süreçlerimize uygun çalışırız. Kısacası burada her anımız yoğun bir tempoda geçiyor.

“Üretim için elimizi taşın altına koyacağız”

Başarısız olurum diye düşündünüz mü?

Bir şeye niyet ederken içinizde karamsar bir duygu varsa, baştan kaybedersiniz. Siz zaten baştan yüzde 50 batmışsınız demektir. Başladığım ilk gün evlatlarıma şunu demiştim; bugün burada verdiğimiz uğraşlar, bizim için amaç olmamalı, araç olmalı.

Üretim size ne ifade ediyor?

Üretime geçtikten sonra keşke 10 sene öce ayrılıp gelseymişim diyorum. Bir hizmeti sunmak ayrıdır, üretmek çok daha ayrı haz verir. Ülkemizde her türlü kaynağımız var. Bunun tersini kabul etmiyorum. En değerli kaynağım burada insan kaynağıdır. Türk insanının istediği zaman yapamayacağı iş yok. Her birimiz nereye kadar gücümüz yetiyorsa, üretmek için elimizi taşın altına koyacağız. Kürdan, çengelli iğne, kolye üretelim ama bir şey yapalım.

Tüketim toplumu çok tehlikeli gidiyor. Ben her yerde örnek veriyorum; interneti kullanmak çok güzel; dünyayı keşfetmiş gibi oluyorsun ama şu anda gençlerimize anneannesinin ismini sorsak bilmezler. Bunlardan kurtulmamız için üretelim. Ne olursa olsun bir şey üretelim. Vaktimizi buna ayırırsak sonucunda dışa bağlı olmayan, öz güveni yüksek bir nesil yetiştiririz.

“OSTİM çok büyük deniz”

Niçin OSTİM’i tercih ettiniz?

OSTİM’de olmaktan çok mutluyuz, çok onurluyuz. İş yerimin OSTİM OSB’de olduğunu söylemem karşımdakine güven duygusu veriyor. Anadolu’da, “Bizim mahallede çok güvenlidir, kapını kilitlemeden yatabilirsin.” diye bir tabir vardır. OSTİM’de de aynen öyle hissediyoruz. Nasıl aldık bu hissiyatı; iş yerimiz bu hale gelene kadar OSTİM OSB Bölge Müdürlüğü’nden çok yardım gördük. OSTİM çok büyük deniz; burada büyük bir ekosistem var.

Kümelenmenin size neler katacağını düşünüyorsunuz?

OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi’nde; sektörümüzdeki gelişmeleri yakından takip edebiliyoruz. Ayrıca üretim alanımızla ilgili yurt içi ve yurt dışı bağlantılarda bizlere destek sağlıyor. Neyi, ne zaman ve nerede bulacağımız yönünde bizlere rehberlik ediyor. Firmamızın geleceği ve kendimizi daha çok geliştirerek satış potansiyelimizin artırılması için kümeden beklentimiz yüksek. Bizim göremeyip onların görebileceği çok şey var.

 “Tatil yapmaktan vazgeçti, yanımızda oldu”

Osman Akarsu

Eğitim hayatımız bittiğinde babam bize, “Bir işe girecek misiniz, ne yapacaksınız, neye gireceksiniz?” diye sorarak, bir firmada işe başlamamızı önerdi. Ben de şu ifadeleri kullandım: “Risk benim olsun. Strese gireceğim, gerekirse uyumayacağım ama ben ekmeğimi böyle çıkaracağım. Ben böyle bir iş istiyorum.” Kabul etti.

Annem hep, “Bir gün emekli olup gezeceğim, dinleneceğim, tatil yapacağım.” derdi. Yoğun olduğu zamanlar tek sözü oydu. Ben de iş hayatındaki dinamizmini bildiğimden “Sen bize lazımsın. Biz sensiz hiçbir şey yapamayız.” talebimi yinelerdim. Bir gün oturdum masasının önüne, “Anne lütfen emekliliğini al, gel ve başla buraya. Bizim yanımızda, başımızda görelim seni.” dedim ve sonunda tatil yapmaktan vazgeçti, yanımızda olmaya karar verdi.

 “Keşke daha önce gelseydi”

Şenol Akarsu

Annemin aramıza katılması bizim için büyük bir avantaj. Şirketimizin bütün süreçlerinde, onun tecrübelerinin ne kadar kıymetli olduğunu daha iyi anlıyoruz.  Keşke daha önce gelseydi diyorum. Türkiye’de yaklaşık 50-60 milyon TL, dünyada yıllık ortalama 6 milyar dolarlık bir pazarı bulunan sektörümüzde en büyük avantaj; ülkemizde bu işin ithalatı yok. Sahip olduğumuz gümrük tarife kodları, Türkiye’nin özel bir vergi uygulaması var.

Yabancı ürünlere gümrükte yüzde 30 ek vergi ekleniyor. Dolayısıyla siz örtü setini Çin’den ucuz dahi bulsanız bile, Türkiye’ye getirdiğinizde bunu fiyatı benim ürettiğimin iki katına çıkıyor. Türkiye’nin stratejik üretim noktalarından birisi de OSTİM’dir. Hem üretime, hem tezgâhına yakın olan en güzel yer neresidir? sorusunun cevabı OSTİM’dir. Burası bizi bir üst noktaya çıkaracak adımdır.

Kaynak: https://www.ostimgazetesi.com/roportajlar/is-hayatinda-ikinci-bahar-haberi-3484

Sohbete Başla
Merhaba; Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Merhaba;
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?